2 Ağustos 2022 Salı

NEMRUT KRATER GÖLLERİ

 

NEMRUT KRATER GÖLLERİ

Akdamar Adası ziyaretimizin ardından Altın Oran Sanat ve Düşünce platformunca Sayın Dr. Haluk Uygur rehberliğinde düzenlenen Van Gölü gezisine katılmamdaki en büyük nedenlerden biri olan Nemrut Krater Göllerine yani Nemrut Kalderasına doğru yola çıktık. Yol boyunca süren yağmur Tatvan’a ulaştığımızda durdu ama gökyüzü yine karabulutlarla kaplı. Aracımızı Nemrut Kalderasına çıkan yolun kavşağındaki akaryakıt istasyonuna bırakıyoruz ve daha küçük iki minibüse aktarma yapıyoruz. Yaklaşık yarım saat sürecek 20 kilometrelik bir yolumuz var. Kıvrıla kıvrıla düzgün bir yoldan tırmandıkça, ara ara verdiğimiz fotoğraf molalarında havanın soğuduğunu hissediyoruz ve her molada üstümüze bir kat daha giysi giyiyoruz. Küçük gölü ve Büyük Gölü aynı noktadan görebileceğimiz kalderanın sırtına geldiğimizde artık tüm giysilerimiz üzerimizdeydi ve hava buz kesmişti.

 



Küçük gölü fotoğrafladıktan ve Van Denizini uzaktan seyrettikten sonra artık Kalderanın içine yolculuğa başlıyoruz. Bu kez döne döne iniyoruz. Her iki yanımızda sonbaharın renklerine bürünmüş kavak ağaçları eşlik ediyor. Normal şartlarda bu yükseklikte olmaması gereken kavak ağaçları bu bölgede mevcut buhar bacalarının yarattığı ılıman iklimde hayat bulmuş.Bu buhar bacalarının varlığı bize volkanın halen canlı olduğunu düşündürtüyor.Son zamanlarda olan depremsel hareketlerin Nemrut ve Hasandağ gibi eski kraterleri uyandırabileceği söyleniyor uzmanlarca.

 



Ilı Gölün kıyısında geçip öncelikle Büyü Göle giderken biraz da bilgi verelim.

Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölü olup, adını MÖ 2100'de yaşamış Babil Hükümdarı Nemrut'tan almıştır. Van Gölü havzasının batısında, Bitlis ilinin Tatvan, Ahlat ve Güroymak ilçeleri arasında yer almaktadır



Nemrut'ta patlamalar sonucunda oluşan kraterin ağız genişliği 48 km2, taban genişliği 36 km² dir. Nemrut kalderasında deniz seviyesinde 2.247 m yükseklikteki krater alanı içinde ikisi büyük toplam 5 tane göl bulunmaktadır. Derinliği ortalama 100 m ve en derin noktası 155 m'dir. Göl çevresindeki sıcak sular ve kaplıcalar volkanik faaliyetlerin son izleridir. Kar ve kaynak sularıyla beslenen ve yer yer derinleşen Nemrut Gölünün suları soğuk ve tatlıdır. Su örneklerinin analizi berrak, renksiz, kokusuz ve normal içme suyu lezzetinde olduğunu göstermiştir. Suyu, radyoaktivite açısından, normal sınırlardadır. pH asitlik derecesi 7,4 ile hafif alkalidir. Nitoplankton bakımından oldukça zengin olan Nemrut Gölü’nde 1986 yılında az sayıda bırakılan aynalı sazan balığı, kısa sürede çoğalmış ve balıkçılık yapılabilecek seviyeye gelmiştir Burada farklı bölgelere ait bitkilerin bir arada yaşamaya devam etmesi, göl seviyelerinin hemen hemen sabit kalması, yağış ve buharlaşma dengesinin kurulmuş olması, buranın bir mikroklimaya sahip olduğunu göstermektedir.

 




Nemrut kraterinin oluşumunun Pliyosen jeolojik döneminde Doğu Anadolu’da tektonik sıkışmaya bağlı olarak gelişen bir genişleme çatlağı ile başladığı sanılmaktadır. Yaklaşık 40 km2lik bir yüzölçüme sahip Nemrut Kalderası, Türkiye'nin volkanizma faaliyetleri açısından, en karakteristik ve en orijinal yeryüzü şekillerinden birisidir. Nemrut Kalderası tabanının batı yarısı göl ile kaplıdır. Zirvede ikisi devamlı, üçü mevsimlik olmak üzere beş göl bulunmaktadır. Nemrut göllerinin en büyük olanı yarım ay şeklindeki Nemrut Gölü’dür. Bunlar Küçük Göl, Ilı Göl ya da Yeşil Göl, Büyük Göl ya da Mavi Göl’dür.

Büyük Gölün kıyısına varıp araçlarımızdan indiğimiz de karabulutlar aralanıyor ve arasından sıcak, sarı bir akşam güneşi çıkıyor. Mavi Göl gümüş bir tepsi gibi parlarken gölü çevreleyen yamaçlarda bakır rengine bürünüyor. Büyük Gölden ayrılıp Ilı Göle dönüyoruz. Bu gölün kenarına çadır için kamp alanları yapılmış ama şu an bakımsız durumdalar. Akşam ışığında Ilı Gölü de fotoğraflayıp Tatvan’a geri dönüyoruz.

Yazı ve Fotoğraflar

Mehmet Cengiz TÜMER


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder