BERLİN DUVARI VE EAST SIDE GALLERY
II. Dünya Savaşı´nın sonunda savaşı kaybeden Almanya ve başkenti Berlin işgal kuvvetlerince Amerikan, Fransız, İngiliz ve Sovyet bölgesi olarak dörde bölündü. Kısa
süre sonra Batı ittifakı benzer şekilde olan yönetim birimlerini birleştirdi ve
tek bir yönetim bölümüne dönüştü. Sovyetler Birliği ise bu birleşmeye karşı
çıktı. Batılı işgal kuvvetleri Sovyetler'e karşı Almanya'yı tekrar inşaya
girişip komünizme karşı karakol kurmayı amaçladı. Sovyetler de bu girişime
karşı Doğu Almanya'da yeni bir rejim kurmaya girişti. Ekonomisi sosyalizme
dayanan, siyasi yönetimi otoriter olan Doğu Almanya'dan Batı'ya kaçışlar büyük
ölçüde Berlin'den gerçekleşiyordu. Doğu ile Batı
Almanya arasındaki katı
sınır 1952'de çizilmişti bile. Sadece Berlin metrosunu kullanarak 1955 yılına
kadar 1950'lerin başında büyük bir ekonomik büyüme yakalayan Batı Almanya'ya
270 bin insan kaçmıştır. Zamanla tel örgü ve mevzuat değişiklikleri de Batı'ya
kaçışı engelleyemez duruma gelmişti. Bunun üzerine bu kaçışları engelleyici bir
duvar örme fikri, dönemin Sosyalist Birlik Partisi (SED) lideri Walter Ulbricht'in
bir şeyler yapılması gerektiği konusunda Sovyet liderlerine danışması ve
onaylarını alması sonucu ortaya atılmıştır. Nitekim Sovyetler Birliği, Batı
Berlin'i Doğu Almanya sınırları içinde bir fesat yuvası, kapitalizmin kalesi,
karşı propaganda merkezi olarak gördüğü için Berlin Duvarı'nı örmeyi çözüm
olarak benimsedi.
Duvar Doğu Almanya’nın içinde ABD
güdümünde kapitalist Batı Berlin'i çevrelemek için, Doğu Almanya meclisinin
kararıyla 12-13 Ağustos 1961’de bir gecede örülmüştür. Planları tamamiyle
gizlilik içinde gerçekleşmiştir. Öyle ki SED genel sekreteri Walter Ulbricht’in
15 Haziran 1961’de, Doğu Berlin’deki bir konferansta Batı Berlinli muhabir
Annamarie Doherr’in sorusuna verdiği yanıtta geçen “Niemand hat die Absicht,
eine Mauer zu errichten” (kimsenin bir duvar inşa etmeye niyeti yok) cümlesi
bunun açık kanıtıdır. Duvarın ilk oluşturulan hali geçişleri engellemeyince
yükseltilmiş mayın tarlaları köpekli askerler gözcü kuleleriyle geçiş tamamen
engellenmiştir.
1961 yılında Berlin Duvarı'nın yerine
önce sadece basit bir tel örgü çekildi. Daha sonra bu örgünün yerine adı
kapitalist batıda "Utanç duvarı" olarak da bilinen Berlin Duvarı inşa
edildi ve bu tel örgü duvarın üstünde yeniden yer aldı. Doğu ve Batı Berlin'in
arasındaki bu duvar, aslında biri 3,5 digeri 4,5 metrelik iki çelik parçadan
oluşuyordu. Doğu tarafına bakan duvar kaçmaya yeltenecek insanların kolay görünmesi
için beyaza boyanmıştı. Buna karşılık Batı Almanya'ya bakan taraf ise grafitti
ve çizimlerle doluydu. Doğu kısmında duvar boyunca yerde çelik kapanlar ve
mayın tarlaları bulunuyordu, 186 yüksek gözetleme kulesi ve yüzlerce lamba
konmuştu. Doğu tarafında motorsikletli ve yaya polisler ve köpekler de kontrol
halindeydi. Duvar boyunca 25 karayolu, demiryolu ve suyolu sınır kapısı yer
alıyordu. Tüm bu kontrol ve gözetlemelere rağmen, yaklaşık 5 bin kişi tüneller,
evde yaptıkları balonlar ve bunun gibi yollarla, Doğu'dan Batı'ya kaçmayı
başardı.
Duvarla birlikte Doğu'dan Batı'ya
kaçışlarda en büyük dramlardan biri de Bernauer Strasse'de yaşandı. Nitekim bu
sokaktaki evler Doğu'da yer almalarına rağmen ön cepheleri Batı'daydı. İlk
başlarda pencerelerden yaralanmayı ve sakatlanmayı göze alan kaçışlar oldu,
sonraları bunu önlemek için evlerin pencereleri tuğlalandı. Kısa bir süre sonra
ise bu evler tamamen yıkılarak yerlerine duvar örüldü. Doğu'dan Batı'ya kaçmak
isterken yaşamını yitiren ilk kişi olarak bilinen Ida Siekmann, 22 Ağustos
1961'de işte burada can vermişti. Günümüzde eski Berlin duvarının bu bölgesinde
duvarın bazı kalıntıları ve konuyla ilgili bir müze bulunmaktadır.
24 Ağustos 1961'de ise ilk kez silah
gücüyle, 24 yaşındaki Günter Litfin'in Spree nehri üzerinden kaçışı ölümcül
olarak engellendi. Sınır nöbetçilerin mermileriyle yaşamını yitiren son kişi
ise, duvarın yıkılmasından 9 ay kadar önce 6 Şubat 1989'te kaçmaya
çalışan Chris Gueffroy oldu. Berlin duvarını aşmak
isterken can verenlerin sayısı hala kesin olarak bilinmemekle birlikte, en az
86 en fazla ise 238 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Duvar boyunca, burada
yaşamını yitirenleri anımsatan pek çok küçük anıta rastlamak mümkündür.
Günümüzde duvar, sosyal açıdan yer yer
kendini fark ettiriyor olsa da, fiziksel olarak hemen hemen hiç
algılanmamaktadır. Bir zamanlar duvarın şehrin tam ortasından geçtiği yerler,
bugün yeniden imara açılmış, yerini bina, meydan ve sokaklara bırakmıştır,
diğer yerler genelde yeniden kullanıma girmiş yol ya da yeşillendirilmiş park
alanıdır. Duvarın kimi kesimleri anıtsal amaçlı olarak yerinde bırakılmıştır:
·
Bernauer Straße/Ackerstraße
·
Bernauer Straße/Gartenstraße
·
Bösebrücke, Bornholmer Straße
·
Checkpoint Charlie sınır geçiş kapısı, buradaki ABD
sektörüne ait kontrol kulübesi orijinal değildir, orijinali Müttefikler
Müzesi'ndedir.
·
Friedrichstraße/Zimmerstraße
·
Schützenstraße
·
East
Side Gallery, Ostbahnhof ve Warschauer Platz arasında Spree ırmağı kıyısınca
uzanır.
·
Invalidenfriedhof, Scharnhorststraße 25
·
Mauerpark, Eberswalder Straße/Schwedter Straße
·
Niederkirchner Straße/Wilhelmstraße
·
Parlament der Bäume, Konrad-Adenauer-Straße, buradaki duvar kalıntıları
Berlin'in farklı kesimlerinden getirilmiştir. Sadece buradan geçen yol,
gerçekten de iç ve dış duvarın arasında yer alıyordu.
·
Potsdamer Platz
·
Leipziger Platz (kuzey yarısında)
·
Stresemannstraße
·
Erna-Berger-Straße
·
Schwartzkopffstraße/Pflugstraße, evlerin arka bahçesinde.
·
St.-Hedwigs-Friedhof / Liesenstraße
Yukarıda adı geçen kalıntılardan bir
kısmı önümüzdeki dönemde de yerlerinden sökülmeye devam edecektir. İç ve ama
genelde daha çok dış duvarın geçtiği yerler, genel olarak asfalt ya da çimenler
üzerinde özel taşlarla, ara ara da yere "Berliner Mauer 1961-1989"
yazısı işlenmiş bronzdan levhalarla işaretlidir. Özel olarak dikilen tabelalar
da, duvara ilişkin bilgiler içerir. Eski duvar hattı boyunca yer alan çok
sayıda müzede duvar hakkında önemli belge, fotoğraf ve benzeri kaynaklar yer
alır. Sokak köşelerindeki rastlanabilecek gri-beyaz "Mauerweg"
levhaları da bir zamanlar buradan duvarın geçtiğine işaret eder.
43 kilometrelik duvarın kimi blok
parçaları Brandenburg eyaletinde bir depodadır, ancak duvar kalıntılarının bir
kısmı başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere
satılmıştır ve o ülkelerde birbirinden farklı amaçlı mekanlarda
sergilenmektedir.
Budapeşte'de Terör Müzesi'nin önünde, Las Vegas'ta
Main Street Station otelinin erkekler tuvaletinde, Brüksel'de Avrupa Parlamentosu binasının önünde, Montréal'de
Dünya Ticaret Merkezi'nde, New
York'ta 53. caddede, Vatikan bahçesinde, Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi binasının önünde duvarın
parçalarına rastlanabilir. 24 Mayıs 2009'dan bu yana Berlin'deki Axel Springer
Verlag adlı yayınevinin merkez binası önünde 'Balanceakt' adlı bir anıt yer
alır. Duvarın yıkılışını simgeleyen bu anıt aynı zamanda duvarın bazı
kalıntılarını da kapsar.
Ayrıca duvar parçaları anı olarak şilt
haline getirilerek satışa sunulmuştur. Bunun dışında, zamanında duvar boyunca
yer alan 302 gözetleme kulesinden sadece beşi yine anıtsal amaçlı olarak ayakta
durmaktadır:
Kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Berlin_Duvar%C4%B1
Özellikle
East Side bölgesindeki duvarın Doğu bölgesinde kalan yüzüne dünyanın çeşitli
ülkelerinden sanatçılar resimler yapmaktadır. Bunların bir kısmı kalıcı olarak
sergilenirken bir kımı bir süre sonra silinerek yeni sanatçılara yer
açılmaktadır. Aralık 2019 tarihinde yaptığım Berlin seyahati sırasında çektiğim
East Side Gallery fotoğraflarını sizlerle paylaşıyorum. Keyifli seyirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder