21 Eylül 2014 Pazar

KLASİK BİR EGE ÜÇLEMESİ: MİKONOS, SANTORİNİ, RODOS - 2

ŞÖVALYELER ADASI RODOS


Zor bir gecenin ardında saat 08.00 sularında Rodos limanına yanaşıyoruz. Dün akşamdan öngörüldüğü üzere özellikle gece 02.30 sularında koca gemi denizin ortasında ceviz kabuğu gibi sallanıyordu. Sabaha karşı deniz biraz sakinledi. Ve Rodos limanına yanaştığımızda deniz sakin bir şekilde uzanıyordu.
Rodos'u bugün kendimiz gezeceğiz Sevgili Oğuz UÇAK'ın notlarından ve diğer internet kaynaklarımdan dersimi çalışmıştım. Yalnız biz Oğuz'un tam tersi bir rota çizerek Cruise Limanına en yakın kapıdan girip gezimize Old Town'dan başlıyoruz.
Rodos 2400 yıllık bir yerleşim merkezi. Şehir ilk olarak MÖ 480 yılına tarihleniyor. Daha sonra Saint John Şövalyeleri 1309 yılında şehre gelirler ve kalıntılar üzerinde yeni Rodos'u kurarlar. Ortaçağa ait Haçlı Seferlerinden kalma kaleye Büyük Üstadlar Sarayının kuleleri hakim olmuştur ve burası eski kentin merkezini oluşturur.Ada Kanuni zamanında Osmanlı hakimiyetine geçmiş, zaman zaman el değiştirmiş ama genelde Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Balkan Savaşları sırasında Rodos ta Balkan Uyanışına katılmış, bu dönemde I.Dünya savaşı sonrası İtalyan egemenliğinde kalmış ( hatta Mussolini burada valilik yapmış ) daha sonra Yunanistan'a verilmiştir. Bu nedenlerle ada tarihi yapılar ve medeniyetler açısından zengindir.



Sokratus Caddesi ve Süleymaniye Camii


Mehmet Ağa Camii


Biz Old Town'dan gezimize başlıyoruz. Esnaf yeni yeni kepenk açıyor, bir kısmı elinde buhardanlıkla, tütsüyle dükkanını kutsuyor.Önce çevresinde tavernaların, kafelerin yer aldığı ve ortasında ortaçağdan kalma bir çeşmenin bulunduğu küçük bir meydana geliyoruz. Buradan diğerlerine göre daha geniş Sokratus Caddesine yöneliyoruz. Süleymaniye Camii tam karşımızda. Geniş taşlarla döşenmiş sokağı yavaş yavaş tırmanıyoruz. Sağımızda solumuzda daha dar, kemerli sokaklar yer alıyor. Caddenin ortalarına yakın bir yerinde, yolun genişlediği, asırlık çınar ağacının altında kafelerin masa ve sandalyelerini yerleştirdiği noktada ilk Osmanlı izine rastlıyoruz. Mehmet Ağa Camii ve Üç bulaklı çeşmesi. Cami AB fonlarıyla restore edilmiş ve korumaya alınmış.


Ahmet Ağa Kütüphanesi

Sokratus Caddesinin sonuna geldiğimizde sol yanımızda Ahmet Ağa külliyesinin imarethanesini - bugün Grek sanat Galerisi olarak kullanılıyor ) hemen yanında içinde 1500 lü yıllara ait değerli el yazması eserlerin bulunduğu Ahmet Ağa kütüphanesini görüyoruz. Karşı köşemizde Süleymaniye Camii bulunuyor. Süleymaniye Caminin yanında ise Bizans Saat Kulesi yükseliyor. 5 € vererek Saat Kulesine tırmanıp adayı panaromik olarak izleyebilirsiniz ve bahçesinde de bir içecek içerek dinlenebilirsiniz.


Bizans Saat Kulesi


Saat kulesinden inip sola devam ettiğinizde önce sol tarafınızda restorasyonu halen devam eden kolonial yapıda bir bina hemen kavşaktada Büyük Üstadlar Sarayının girişini bulacaksınız. Bu kavşaktan aşağıya doğru muhteşem bir perspektifle uzanan cadde ise Şövalyeler Caddesi.


Şövalyeler Caddesi

Büyük Üstadlar sarayı 1300 lü yıllarda Saint John şövalyeleri zamanında yapılmış, daha sonra yanmış, 1930 lu yıllarda da Mussolini için yazlık saray olarak İtalyanlar tarafından tekrar yapılmış bir saray. Zemin döşemelerindeki mozaiklerle ünlü. Bu mozaiklerde Romalılar tarafından Kos Adasında yapılmış ve oradan bu saraya taşınmış. Sarayın iç avlusunda heykel sergisi ve alt salonlarda antik çağdan Hıristiyanlık dönemine kadar geniş bir arkeoljik eserlerin yer aldığı müze var. Gezmesi yaklaşık iki saati alan bu sarayın giriş bileti 6 €.


Büyük Üstadlar Sarayı





Büyük Üstadlar Sarayını gezdikten sonra Şövalyeler Caddesinden aşağıya doğru yürüyoruz. Yolun iki tarafında kendi ismiyle anılan hanlar mevcut. İtalyan Hanı, Fransız Hanı, Türk Hanı vb, en aşağı noktada meydana çıktığımız yerde köşedeki binayı da Arkeoloji Müzesi yapmışlar. Buradan sola dönüp Mandraki bölgesine ve Yat limanın çıkan kapıdan Old Town'dan çıkıyoruz. Geyik Heykellerini görmeyi akşam üzerine bırakıp üstü açık tur otobüsüne biniyoruz. ( 12 € / Kişi ) Bu şekilde Akropol'ü, Stadyum'u, Adanın güney batısındaki plajları görüyoruz. Otobüs turu bir saat sürüyor.


Akropol

Yemek sonrası Old Town'da ve Sokratus Caddesinde biraz alışveriş yaptıktan sonra Yat Limanına geçip Geyik heykellerini fotoğraflıyoruz. Söylenceye göre Antik çağın Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Rodos Heykeli; Güneş tanrısı Helios'a adanan bu heykelin bir ayağı limanın bir yakasında diğer ayağı diğer yakasındaymış ve gemiler limana buradan geçip girerlermiş.  50 yıl boyunca gemicilere yardımcı olan ve yol gösteren bu büyük heykel büyük bir depremle yıkılmış ve daha sonra ayaklarının olduğu yerlere  bir dişi ve bir erkek geyik heykelleri yapılmış.

Limanın girişinde Geyik Heykelleri

Geyik heykellerini gördükten sonra limana dönüyoruz ve Rodos'un şehir surlarının üzerinden güneşin batışını izleyerek Rodos gezimizi tamamlıyoruz.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder