ŞÖVALYELER ADASI RODOS
Zor
bir gecenin ardında saat 08.00 sularında Rodos limanına yanaşıyoruz. Dün
akşamdan öngörüldüğü üzere özellikle gece 02.30 sularında koca gemi denizin
ortasında ceviz kabuğu gibi sallanıyordu. Sabaha karşı deniz biraz sakinledi.
Ve Rodos limanına yanaştığımızda deniz sakin bir şekilde uzanıyordu.
Rodos'u
bugün kendimiz gezeceğiz Sevgili Oğuz UÇAK'ın notlarından ve diğer internet
kaynaklarımdan dersimi çalışmıştım. Yalnız biz Oğuz'un tam tersi bir rota
çizerek Cruise Limanına en yakın kapıdan girip gezimize Old Town'dan
başlıyoruz.
Rodos
2400 yıllık bir yerleşim merkezi. Şehir ilk olarak MÖ 480 yılına tarihleniyor.
Daha sonra Saint John Şövalyeleri 1309 yılında şehre gelirler ve kalıntılar
üzerinde yeni Rodos'u kurarlar. Ortaçağa ait Haçlı Seferlerinden kalma kaleye
Büyük Üstadlar Sarayının kuleleri hakim olmuştur ve burası eski kentin
merkezini oluşturur.Ada Kanuni zamanında Osmanlı hakimiyetine geçmiş, zaman
zaman el değiştirmiş ama genelde Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Balkan
Savaşları sırasında Rodos ta Balkan Uyanışına katılmış, bu dönemde I.Dünya
savaşı sonrası İtalyan egemenliğinde kalmış ( hatta Mussolini burada valilik
yapmış ) daha sonra Yunanistan'a verilmiştir. Bu nedenlerle ada tarihi yapılar
ve medeniyetler açısından zengindir.
Sokratus Caddesi ve Süleymaniye Camii
Mehmet Ağa Camii
Biz
Old Town'dan gezimize başlıyoruz. Esnaf yeni yeni kepenk açıyor, bir kısmı
elinde buhardanlıkla, tütsüyle dükkanını kutsuyor.Önce çevresinde tavernaların,
kafelerin yer aldığı ve ortasında ortaçağdan kalma bir çeşmenin bulunduğu küçük
bir meydana geliyoruz. Buradan diğerlerine göre daha geniş Sokratus Caddesine
yöneliyoruz. Süleymaniye Camii tam karşımızda. Geniş taşlarla döşenmiş sokağı
yavaş yavaş tırmanıyoruz. Sağımızda solumuzda daha dar, kemerli sokaklar yer
alıyor. Caddenin ortalarına yakın bir yerinde, yolun genişlediği, asırlık çınar
ağacının altında kafelerin masa ve sandalyelerini yerleştirdiği noktada ilk
Osmanlı izine rastlıyoruz. Mehmet Ağa Camii ve Üç bulaklı çeşmesi. Cami AB
fonlarıyla restore edilmiş ve korumaya alınmış.
Ahmet Ağa Kütüphanesi
Sokratus
Caddesinin sonuna geldiğimizde sol yanımızda Ahmet Ağa külliyesinin
imarethanesini - bugün Grek sanat Galerisi olarak kullanılıyor ) hemen yanında
içinde 1500 lü yıllara ait değerli el yazması eserlerin bulunduğu Ahmet Ağa
kütüphanesini görüyoruz. Karşı köşemizde Süleymaniye Camii bulunuyor.
Süleymaniye Caminin yanında ise Bizans Saat Kulesi yükseliyor. 5 € vererek Saat
Kulesine tırmanıp adayı panaromik olarak izleyebilirsiniz ve bahçesinde de bir
içecek içerek dinlenebilirsiniz.
Bizans Saat Kulesi
Saat
kulesinden inip sola devam ettiğinizde önce sol tarafınızda restorasyonu halen
devam eden kolonial yapıda bir bina hemen kavşaktada Büyük Üstadlar Sarayının
girişini bulacaksınız. Bu kavşaktan aşağıya doğru muhteşem bir perspektifle
uzanan cadde ise Şövalyeler Caddesi.
Şövalyeler Caddesi
Büyük
Üstadlar sarayı 1300 lü yıllarda Saint John şövalyeleri zamanında yapılmış,
daha sonra yanmış, 1930 lu yıllarda da Mussolini için yazlık saray olarak
İtalyanlar tarafından tekrar yapılmış bir saray. Zemin döşemelerindeki
mozaiklerle ünlü. Bu mozaiklerde Romalılar tarafından Kos Adasında yapılmış ve
oradan bu saraya taşınmış. Sarayın iç avlusunda heykel sergisi ve alt
salonlarda antik çağdan Hıristiyanlık dönemine kadar geniş bir arkeoljik
eserlerin yer aldığı müze var. Gezmesi yaklaşık iki saati alan bu sarayın giriş
bileti 6 €.
Büyük Üstadlar Sarayı
Büyük
Üstadlar Sarayını gezdikten sonra Şövalyeler Caddesinden aşağıya doğru
yürüyoruz. Yolun iki tarafında kendi ismiyle anılan hanlar mevcut. İtalyan
Hanı, Fransız Hanı, Türk Hanı vb, en aşağı noktada meydana çıktığımız yerde köşedeki
binayı da Arkeoloji Müzesi yapmışlar. Buradan sola dönüp Mandraki bölgesine ve
Yat limanın çıkan kapıdan Old Town'dan çıkıyoruz. Geyik Heykellerini görmeyi
akşam üzerine bırakıp üstü açık tur otobüsüne biniyoruz. ( 12 € / Kişi ) Bu
şekilde Akropol'ü, Stadyum'u, Adanın güney batısındaki plajları görüyoruz.
Otobüs turu bir saat sürüyor.
Akropol
Yemek
sonrası Old Town'da ve Sokratus Caddesinde biraz alışveriş yaptıktan sonra Yat
Limanına geçip Geyik heykellerini fotoğraflıyoruz. Söylenceye göre Antik çağın
Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Rodos Heykeli; Güneş tanrısı Helios'a
adanan bu heykelin bir ayağı limanın bir yakasında diğer ayağı diğer yakasındaymış
ve gemiler limana buradan geçip girerlermiş.
50 yıl boyunca gemicilere yardımcı olan ve yol gösteren bu büyük heykel
büyük bir depremle yıkılmış ve daha sonra ayaklarının olduğu yerlere bir dişi ve bir erkek geyik heykelleri
yapılmış.
Limanın girişinde Geyik Heykelleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder