15 Kasım 2012 Perşembe

4 KİŞİ 3 KENT

MÜNİH

Bu. gezi programımızdaki Münih'e üçüncü gelişim. İlk gelişim soğuk bir şubat ayındaydı. Geliş tarihinden bir önceki güne kadar Münih hava alanı kar nedeniyle kapalıydı. Neyseki bizim uçuş günümüzde iki pistten biri açılmıştı. O yolculuğumuzda Münih'i geçi noktası olarak kullanıyorduk Esas hedefimiz Bolzano'da Erasmus değişim programında olan oğlumuz Canburak'ın yanına gitmekti. Saat 18.00 de Münih'e inmiş, U8 metro ile Hauptbanhof'a geçmiş eşyalarımızı istasyondaki emanet dolaplarına kilitlemiş ve saat 22.00 deki gece trenine kadar hem bir şeyler yemek hem de bir nebze Münih'i görebilmek için Karlsplatz'dan Marienplatz'a kadar yürümüştük  Karlar içindeki Marienplatz masalsı bir görünümdeydi.




İkinci gelişim daha uzun soluklu - Beş gün - bir ziyaretti. ERA - EDTA kongresi için Münih'teydik. Kongre süresince Sevgili Yeşim ve eşi ile birlikte Münih'i metro metro, adım adım gezmiştik. Bizi kongreye götüren firmanın programı çerçevesinde akşamları Münih'in çok güzel restoranlarında yemeklerimizi yemiştik. O gezi sırasında bir öğleden sonramızı Deustch museum'a ayırmıştık. Müthiş bir teknolojik müzeydi, teknolojik objeler bize uzak olsa bile çok keyif almıştık. Biz bu kadar keyif aldıysak Makine mühendisliğini yarıda bırakıp Endüstriel tasarımı bitiren oğlumuz Koray için burası adeta bir mabetti ve buraya onu getirmeliydik.
İşte bu yıl Kurban  Bayramının uygun bir tatil fırsatı vermesini Salzburg ve Viyana gezisi ile değerlendirmeyi düşünürken programa Münih'i de kattık.


Bayramın birinci günü Pegasus ile İzmir'den İstanbul aktarmalı Münih'e uçtuk. İstanbul'da bize Canburak da katıldı. Saat 14.30 gibi Münihe indik. U8 ile yine Hauptbanhof'a geçtik. Kalacağımız otel hemen istasyonun karşısındaki sokakta idi. Otele girişimizi yapıp, eşyalarımızı yerleştirip kendimizi dışarı attık. Münih'te bizi harika bir sonbahar günü karşılamıştı. Saat 16.00 ya geldiği için kısa  ve hızlı bir program yapmalıydık. Ilık sonbahar güneşinin ısıttığı ve aydınlattığı, ağaçların yollara sarı - kızıl yapraklarını döktüğü bu güzel Münih sonbaharında Marienplatz'a yürüyüp oradan U3 ya da U6 ile "English Garden'e gitmeyi kararlaştırdık. Marienplatza vardığomızda buranın adeta bir şantiyeye döndüğünü gördük. "Church of Lady" -Frauenkirche- kilisesinin bir kulesi bakıma alınmış, ona gelmeden yine tarihi bir binanın ön cephesi tamamen branda ile kapatılmış, metronun girişinin etrafı tamamen kapatılıp bakıma alınmış, ikinci gelişimizde keyifle oturup kahve içtiğimiz sokak kafelerinin sandalyeleri toplanmış, kısacası Münih kışa hazırlanıyordu.



U3 ile  English Garden'e doğru yola çıktık hemen iki istasyon sonra ( Universitate ) inip bir paralel caddedeki English Garden'a ulaştık  Müthiş bir sonbahar manzarası hakimdi her yere. Akşam üzerinin ılık sarı sıcak ışığında, sarı kızıl yapraklarını döken ağaçlar arasında kah bisiklete binen kah koşan insanlara eşlik ederek English Garden'in ve sonbaharın keyfini çıkardık. Bu arada muhteşem fotoğraflar çektik. Daha sonra English Garden'in çıkışında çok hoş küçük bir kafede kahve molası verdik.

Gün akşama dönerken akşam yemeğini bulunduğumuz yerin yakınında olduğunu tahmin ettiğim - fakat ismini bilmediğim - bir atlı spor kulübünün restoranında yemeği planlkadık. Bir önceki gelişimizde bu restoranın kafe bölümünde oturup kahve pasta molası vermiştik. Hoş, otantik ve salaş bir yerdi. Kafeyi işleten hanıma sorsarak restoranın adını ve yerini öğrendik, hemen yürüyüş mesafesindeydi.


Restorana ulaştığımızda restoranın restore edildiğini o salaş otantik restoranın yerine modern, şık bir restoran yapıldığını gördük. Bahçesi ve manejleri aynen duruyordu. Akşam yemeğimizi kapalı manejde at binenleri izleyerek yedik ve Marienplatza üzerinden otelimize döndük.

















Ertesi sabah bizi kapalı ve bir gün öncesine göre daha sert ve soğuk bir hava bekliyordu. 





Koray ile Canburak'ı Deutsches museuma' bırakıp geçen gelişimizde gezmeyi atladığımız Vikualenmarkt'a yönümüzü çevirdik. Soğuk havada açık bir halk pazarı olan bu çarşıyı gezdik. Çiçekçiler, manavlar, kasaplar, peynirciler ve hediyelik eşya satan tezgahların arasında keyifle dolaştık, saat tam 12.00 de Belediye Binasındaki saatin önündeydik. Kalabalık bir turist topluluğu ile birlikte saatin 12.00 yi vurmasını ve kuklaların dansını beklemeye başladık.

Saat 12.40 da Koray ve Canburakla söleştiğimiz gibi otelde buluştuk, eşyalarımızı alıp Hauptbanhof'tan Salzburg için tren biletimizi aldık. Hızlı trendeki yerimizi alıp tam iki saat sürecek keyifli bir tren yolculuğuna hazırlandık  Münih'e veda ettiğimizde saat 13.40 idi. ( Münih Salzburg tren ücret 32 € / kişi )

Gezimizdeki ikinci durağımız Mozart'ın doğduğu kent SALZBURG.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder