22 Ağustos 2009 Cumartesi

İNECİK...BİR GÜZELLİK, BİR İNCELİK...

KARABURUN - KAYNARPINAR YAZISI: “İNECİK… BİR GÜZELLİK, BİR İNCELİK…” Türkiye > İzmir

Binrota’da yaşanan
ve giderek ma-aile genişleyen
saf, katıksız, teklifsiz
dostluklara (*)

Dördü çocuk, tam on yedi kişiydiler. Bir bahar günü misafirim olup beni şenlendirdiler.

İçlerinden biri dünyayı dolaşmıştı. Ama gel gör ki, gezip gördüğü yerleri ve keşfettiği hazineleri bazen birbirine karıştırırdı. Aşağı mahallem Kaynarpınar’da, ulu çınarımın altında oturup da eline demli çayını alana kadar, birkaç yıl önce de beni ziyarete geldiğini hatırlayamadı. Oysa daha yoldayken, Mordoğan’ı yeni geçmişlerken, hissetmiştim onun pozitif enerjisiyle bana doğru tekrar geldiğini… Neyse ki ince belli çayından aldığı ikinci yudumunda, beni birden hatırladı da rahatladım.
Diğer üçü buralıydı. On yıldır yaz-kış demeden gelip koynuma sığınırlardı. Geçen yaz Görsel Sanatlar Günleri adı altında bir şenlik düzenlenmiş, küçük meydanım ve doğal taş sokaklarım duyarlı insanlarla dolup taşmıştı. Kahvemdeki saydam gösterisi ile meydanımdaki klasik müziğin ezgileri hâlen dahi aklımdadır. Komşu köylerim nasıl da kıskanmıştı?!. Tıpkı meydanımın bir köşesinde yer alan Etnografya Müzem gibi… İşte bu aile ki, şenliğimin kurucusudur.
Diğerlerini ise ilk kez görüyordum. Anladığım kadarıyla İzmir ve İstanbul’dan kopup gelmişlerdi çoluk çocuk. Konuşmalarına, bakışlarına ve tavırlarına bakılırsa çok eski dostlardı. Oysa daha sabah tanışmışlar ve hemencecik kaynaşmışlar!.. Şaşılacak durum. Ne diyeyim? Ben böyle yürekli insanları bir güzel seveyim.
Aslında bu neşeli grubu görünce şenliğim başladı sandım birden. Ama ressam, mimar ve antropologun evlerini kapalı bulunca yanıldığımı anladım hemen. Neyse, üç ay sayılı gündür çabuk geçer. Heyecanlanmak için henüz erken…
Misafirlerim o gece Doktor Bey’in evinde geç saatlere kadar eğlendiler. Toprağımda beslenmiş körpecik enginarlara, denizimden çıkmış börülcelere, yine benim zeytinyağımda terbiye edilmiş ama daha öncesinde de güneşimde kurutulmuş domateslere rakılarını ve şaraplarını afiyetle katık ettiler. Bazı geceler Norah Jones’un büyülü sesinin yükseldiği, –ki itiraf etmeliyim bu ses benim de pek hoşuma gider– o evde sımsıcak sohbetlere daldılar; insanın burada ömrü uzar dediler, sunduğum manzaranın tadına doyamadılar, doğama hayran kaldılar, kuşlarımın şarkılarına bayıldılar, sonra bağlarım, bostanlarım, çamlarım ve zeytinliklerim arasında çoluk çocuk kaybolup düşler âleminde uzun uzun yolculuklara çıktılar. Ve bu yüzdendir ki, gecenin ayazını hiç mi hiç duymadılar…
Oysa soğuğum da meşhurdur, çünkü kuzeyli rüzgarlarım çoktur benim. Sıcak yaz günlerinde dahi tatlı tatlı eser ve hem sakinlerimi, hem de misafirlerimi bir güzel ferahlatır, serinletirim. Bu yüzden siz, siz olun; bahar gelmiş de olsa, gelinciklerim, papatyalarım ve katırtırnaklarımın renk renk açtığına, güneşin altında sere serpe uzandığına aldanmayın; hangi mevsim olursa olsun, bana gelirken üzerinize fazladan bir şeyler alın derim…
Ertesi gün olduğunda misafirlerimi meydanımda, taş kahvemin avlusunda buldum yeniden. Güle oynaya onlarla birlikte dolaştım, daracık sokaklarımı arşınladım, hatta sakinlerimden birinin evinde teklifsizce soluklandım. Sonra bir kuşkanadı uzağımda bulunan Kösedere’ye doğru onları sevgiyle uğurladım.
Kösedere’den sonra Amberseki’ye, oradan Saip’e, Saip’ten Haseki’ye, hatta aysız gecelerde uzaktan hıçkırıklarını duyduğum, mübadelede terk edilip terk edilmişliğiyle bir başına kalmış Sazak’a ve nihayet Karaburun’a kadar onlarla birlikte oldum. Akşama doğru misafirlerimin bir kısmıyla denize bile açıldım. Gece fasl-ı şahanelerine katıldım. Sabah ise çocuklarla birlikte denizimin serin sularına daldım, çıktım
Peki, tüm bu olup bitenleri nereden mi biliyorum? Elbette, Doktor Bey’in verandasına yuva kurdurup ellerimle beslediğim serçelerimden!
Mayıs 2009
" EYLÜLADA"
Oğuz UÇAK

3 yorum:

  1. Bu gezide bulunan şanslı katılımcılardandık. Hayat boyu akılda kalacak bir paylaşımdı.

    YanıtlaSil
  2. Tüm dostlara Amerika'dan sevgiler. Doktor eline sağlık.Eylül başı memlekete dönüyorum. Yeni yazılarla buluşmak üzere.

    YanıtlaSil
  3. Herkese kucak dolusu sevgiler. Teşekkürler Cengiz Bey...

    YanıtlaSil